20 Ocak 2016 Çarşamba

BAŞLAMAK








                          Bir düşüncenin, fiile dönüşmesi için yapılan ilk eylem...Yani işi terimsel ifade edersek bu cümleyi kurabiliriz...

                           Oysa derininde neleri barındıran bir kavram ''başlamak''.

                           Nelere başladık şimdiye kadar...Nelere başlamayı düşünüpte kararsızlıktan ve üşengeçlikten bazen de bahanelerden ve korkudan erteledik yarınlara...Ya da neleri tam yapmaya karar vermişken geri çekildik başarısız olma içgüdüsü yada şöyle diyeyim içgüdümlemesi ile...

                           Bir düşünseniz o kadar çok şey vardır ki hayatınızda başlamaya ramak kala aklınızda canlanan onca vesvese ardından, kararsızlığa kapılıp vazgeçtiğiniz...

                          Siz adını ne koyarsanız koyun, başlayacağınız şey ne olursa olsun....

                           Mesela yeni bir iş, bir kitap okumak, bir filmi izlemek, birini tanımak, birini affetmek, bir yere gitmek, bir yerden dönmek bunların hepsi ve daha onlarca farklı olayın ortaya çıkması için başlamak gerekir...
 
                         Bazen nokta koymaktır başlamak...Bitirmek geçmişi ve geleceğe yol açmaktır...
                         Bir kapı kapanmadan diğeri açılmaz ya hani...İşte burada bitirmeye başlamak gerekir...O kapının açılması için..Çünkü çoğunlukla;
                         Sonuç dediğimiz şeyler, sadece birer başlangıçtır...

 
Başlangıç, sonuçların tecelli yeridir. Kimin başlangıcı Allah ile olursa, sonu da onunla olur.

Kaynak: http://www.dersimiz.com/guzel-sozler/Baslamak-ile-ilgili-ozlu-guzel-sozler-1.html
Başlangıç, sonuçların tecelli yeridir. Kimin başlangıcı Allah ile olursa, sonu da onunla olur.

Kaynak: http://www.dersimiz.com/guzel-sozler/Baslamak-ile-ilgili-ozlu-guzel-sozler-1.html
Başlangıç, sonuçların tecelli yeridir. Kimin başlangıcı Allah ile olursa, sonu da onunla olur.

Kaynak: http://www.dersimiz.com/guzel-sozler/Baslamak-ile-ilgili-ozlu-guzel-sozler-

                         Bir yerlerden başlayacaksın ki bir yerlere gidebilesin...Bir dürtü olacak ki yüreğinde yarına yetişesin...

                         İStek ve hayallerinize giden kapıyı açmak,,
                         Ne de olsa bitirmenin yarısıdır Başlamak...

                         Ne dersiniz Yarın, Yeniliklere ve Hayallere gitmek için bir Başlangıç mı yapsak !

    Misk'iVaV.blogspot.com.tr



 
                         

NEdeN Mİ ''MiskiVaV'' ???

Öneri; Bab Aziz. Sufi Müzik


                  Bu sene hayatım da verdiğim en doğru kararı vererek tesettüre girdim...

                  Şimdi ise layıkı ile yapmak için çaba gösteriyorum...Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı, ileride bir post yazmayı da düşünüyorum...Şimdi bu konuya değinmemin sebebi ise; Diğer bloğumu, instagram hesabımı vs. tamamen kapatmış olmamın bu çıktığım yolculukta bir payı olması...Öte yandan blog ismini ''Misk'i-vav'' olarak belirlememde de büyük bir etkisi oldu...

                Blog postlarına ve genel konularımıza geçmeden evvel adının esrarını açıklamanın faydalı olacağını düşündüm...



                ÖNCE VAV HARFİNİN ANLAMI  



                
                İnsanoğlu anne karnındayken Vav şeklindedir. Yani vav hayatın başlangıcını temsil eder. Aynı zamanda iki büklüm olmuş, Yaradan karşısında edeple secde eden insanoğlunun acizliğini de resmeder. Vav harfi kul olmak demek, iman edip, acziyetini kabul etmek...

 

                Daha da önemlisi Allah'u Teala'nın "Vahid" yani 'tek, eşi benzeri olmayan' anlamındaki ismini de temsil eder. Daha ne olsun? Kuran'a açılan kapının anahtarı, aynı zamanda imanın şartlarına bir selamdır. 

 

               Ve Vav aşkı ve sabrı temsil eder. Yıllarca yılmadan, usanmadan, karşılık beklemeden vav çekmeyi öğrenmeye çalışan hat öğrencisinin hissettiği duygudur aşk. Aşk ve sabır olmadan onca zahmete katlanılmaz. Rahle başında vav talimi yapan öğrencilerin kulağına fısıldanan sabır ve mütevazilik öğütleridir. Vav doğdun, Yaradan'a karşı vav gibi yaşayasın ki öldüğünde Elif gibi dimdik bir şekilde musalla taşına uzandığında yüzün ak olsun. Vav ve Elif harflerinin bir arada kullanıldığı hatların anlattığı hikaye de budur. Mütevazi bir mü'minin hayat hikayesi yani.

          
         Mimaride Vav Harfleri
 
            Bursa Ulu Camiinde yer alan ve duvarda asılı olan vav hatlarının sırrının bu Hadis-i Şerif olduğu söylenir.
 


           Osmanlı döneminde padişahın namaz kıldığı hünkâr mahfilinin kapısı bir insan boyundan daha kısa olurmuş. Kapının üzerinde ise iki "vav" harfi, yani yüce Allah'ın isminin sembolü muhakkak bulunurmuş. Padişah başını eğsin, kul olduğunu bilsin, ayakları yere bassın diye. Bu âlemi yaratan, sonsuz kudret sahibi Allah (CC) var; unutmasın diye.
 
 
          Tek başına bu manaları taşıdığı için ve bilmediğimiz türlü türlü hikmet sebebiyle önemlidir Vav. İster harfin zerafeti ile tasarımını süslemek, ister yıllardır anlamını okudukça büyüyen hayranlığını ifade etmek isteyen tasarımcıların kulağımıza fısıldadığı kocaman bir öğüttür Vav.
         Gelelim blog adının diğer bir bileşimi olan  MİSK kelmesine...

          MİSK 

      Bir çoğunuz ''misk'' kelimesini, duymuşsunuzdur...Gerek parfümler, gerek bazı islami terimler... Peki ya Misk kokusunun; Bir cins erkek ceylanın karın derisi altındaki bezden çıkarılan hoş kokulu siyah bir madde olduğunu biliyor muydunuz ! Ya da Kuran'ı Kerim de birçok ayette bu kelimenin geçtiğini, tabi bir de Peygamber Ef.(s.a.v) de en sevdiği koku olduğunu... BEn bilmiyordum, öğrendiğimde de blogumun adının bileşkesi için kararımı verdim... .)

     Biraz daha açacak ve örnekleyecek olursam ; Misk kelimesi Kur'an-ı Kerimin şu ayetinde geçmektedir: "İyiler Şüphesiz nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler. Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın. Sonunda misk kokusu bırakan mühürlenmiş saf bir içecekten içerler. İyi şeyler ipin yarışanlar işle bunun için yarışsınlar" (el-Mutaffifın, 83/22-26).


    Hadislerde de iyi ve güzel huylu salih insanlar miske benzetilmiştir: "Bir mecliste beraber oturduğun iyi arkadaşla kötü arkadaşlar, iyi misk satan ile körük çeken demirciye benzer. Misk satan adam ya sana güzel kokusundan bir şey verir veya sen ondan bir şey satın alırsın. Hiç olmazsa hoş koku koklarsın. Körük çeken demirciye gelince; ya sana bir kıvılcım isabet ettirir de elbiseni yakar; yahut körüğün fena kokusundan rahatsız olursun" (Buhârî ile Müslim'den Riyâzu's-Salihiyn, I, 396).

   Peygamber Efendimizin özelliklerinden biri de onun mübarek vücudundan çıkan terin misk ve anber gibi kokması idi.


   İŞte tüm bu güzel sebepler bloğumun adını oluşturdu...

   MİSKİVAV.blogspot.com.tr 

    SEVGİLER...
❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

 


        

19 Ocak 2016 Salı

ヅ Beni Tanıyın ヅ



  Beni Tanıyın 

ヅヅヅヅヅヅ

 
  1)  İstanbul dünyaya geldim ve aslen de İStanbulluyum...
 
  2)  Okul hayatına yaşıtlarımdan 1 yıl erkenden girerek, henüz 6 yaşını doldurmadan
 1.sınıftaydım...
 
  3)  Tabii bu durum sonraları, bütün hayatımı; Lise ve Üniversite hatta Evlilik yaşımı 
bile etkileyecekti...
 
  4)  Yazmayı, çizmeyi, konuşmayı, hep akıllar da yer edinmeyi seven bir öğrenciydim
ta o zamandan...
 
  5) İlkokul yıllarımın zıttı olarak;
     Sessiz sedasız, bol okuyan ve bol bol kompozisyon-deneme yazan biri olarak geçir-
dim Lise hayatımı da...(CUMHURİYET SÜPER LİSESİ)
 
  6)  Vee hayatımın en anlamsız yılı 2008...2008...2008 
 
       Bu yıl Tarih Öğretmenliği bölümünü okumak üzere, Üniversiteye başladım... 
   Yanii başladık desem daha doğru, benim ile birlikte anneciğim de Üniversitenin olduğu şehre taşındı...
       Bu durum 3 ay sürdü ve daha sonra bölüm değiştirmeye ani bir şekilde karar vererek
       Okulumu dondurdum... 

      Kendi yolumu çizmek için, kendi kararlarımla attığım ilk ve en güzel adımdı...
      Şimdi düşünüyorum da öyle anlamsızmış ki benim için bir anı, bir kişi, bir isim
      bile katmamış orası bana...

      Çünkü beni bekleyen mutluluk ve memnuniyet Tarih Öğretmenliğinde değil, (saygım sonsuz
zaten bende açıktan tamamladım "Anadolu Ün. A.Ö.F") Halkla İlişkilerde idi...

     DİPNOT;2008 EyLÜL, EKİM ve KASIM ayları için anlamsız dediğime bakmayın, hiçbirşey yoktur
ki bizlere birşeyler öğretmesin...Ben de kendi kararlarımı başkalarına bırakmamayı öğrendim...
 
  
  7) 2009-2010 bu zaman içerisinde çeşitli kurslar ile kendimi geliştirmeye,
     çoğunlukla da vaktimi eğitime yoğunlaşarak başladım, diksiyon, keman,drama 
     gibi gibi...Hatta bir hafta gidip bıraktıklarım bile oldu. Stilistik gibi :D 
  Arayış ve kendini bulma yolunda ben de değişmeyen tek şey yine yazmak olmuştu... 
 
 
  8) Nihayet gelecek sene başladığım üniversite Hakla İlişkiler bölümü bana istediğim kapıyı 
açmıştı.

     Yazılarımın, iletişim becerimin, genel kültürümün kısacası beni ben yapan ne varsa 
kıymet göreceği bir bölümü severek okudum... 

  9)  Bir de özel hayat kısmı olmalı bu işin,,, Benim için tek bir duygu yaratan, tek 
bir erkek oldu hayatım da, o da eşim...Tanıştığımız andan buyana geçen 5 sene içerisinde
sevginin ne demek olduğunu, damarlarıma kadar işleten ve uğruna herşeyden vazgeçilebilecek
olduğum tek gerçek... 

  10) 22 Yaşında evliydim, 23 yaşında yeni bir kapı açıldı hayatımda KİşiSEL GELİŞİM

     Bu alanda kurslar, seminerler ve sertifika programlarına katıldım...
     Yaşam koçluğu yaptım, iletişim danışmanlığı yaptım...
     Ve tabii ki bu süreçlerin hepsinde hep yazdım yazdım...
 
  11) Geçtiğimiz yıl ise tüm bunların sonucu olarak ilk kitabım çıktı...
 
       Bİlinçsel Gelişim...Adından da anlaşılacağı gibi Kişisel Gelişim ile ilgili 
       olan bu kitap ile somut olarak yazım hayatıma başlamıştım...
 
       Şimdi içinizden; 'Hadi oradan daha 30 bile olmamış bir kadın bana hayatla ilgili
       ne öğretebilir' diyenler çıkacaktır...Öyleyse sorarım, bir hayatta her öğenilmiş bilgi,
       denenmiş faaliyetten mi gelir ???
 
     Künye, dediğin tabii ki bu değil, başlıkta işin şakası zaten biraz uzun ama olması gereken bir 
tanışma yazısı ile başlayayım dedim :) Aileme hiç değinmediğimin farkındayım, çünkü onlara de
ğinmeye kalksam, sayfalarca mükemmelliklerini anlatmam gerekirdi...
 
       Önceki blogumdan da beni takip eden sevgili okurlarım için, yeni bir konsept ile
yeniden bu mecradayım...
 
       Sosyal medyadan tamamen uzaklaşma nedenimi de gelecek yazılarda paylaşacağım
        (İnstagram ) 
:)
 
       Zaten şuan mesleğim olan Yaratıcı Yazarlık (ZEN PIRLANTA) ile meşgul oluyorken buradan da,
 daha samimi iş dışında, hayata, kadına ne varsa yeniden yazmaya devam edeceğim...
 
 
 O zamann gelecek yazılarda görüşmek üzere...
 
 SAĞLICAKLA ❤❤❤ 
 
         

 
 
     

15 Ocak 2016 Cuma

Sevgili okurlarım ve takipçilerim bloğum bir süredir yenilenme aşamasında...Mesleğim ve Seçimlerimle ilgili yeni yazılar ve yayınlar en kısa zamanda yeniden sizlerle olacak...




                      Sevgili okurlarım ve takipçilerim bloğum bir süredir yenilenme aşamasında...Mesleğim ve Seçimlerimle ilgili yeni yazılar ve yayınlar en kısa zamanda yeniden sizlerle olacak...